-1-
Zaman, onu tutanın değil, onun içinde var olabilme algısını gösterebilenindir. Çünkü bir şeylere sahip olmak, o şeyleri avucunda tutmakla değil, o şeylerin içinde ne kadar var olduğunla ilgilidir.
Anın içinde yarattığımız sinerji bize o zaman dilimine sahip olma hakkını verir. Geçici gibi gözükür. Oysa tekrar geri almak çok basittir. Gözlerini kapattığın “an” da sahip olabildiğin zaman oradadır.
Bazen zamanın içinden öylesine geçeriz. Bu bilinçsiz geçişler aslında o anın içinde olmadığımızı hissettirir. Hiç yaşanmamış gibi… Uçak yolculuğu yapmak gibi bir şey. Hani uçakla 900 km hızla birçok şehrin ve ülkenin üzerinden geçeriz. Peki aslında orada bulunduk diyebilir miyiz?
Belli bir zaman diliminden, başka düşünceler ve düşlerle geçmek, o anı ne kadar yaşadığımızı daha doğrusu yaşayamadığımızı sonradan hissettirir bize.Çağımızın uzun zamandır hastalıklarından biri de bu değil mi?
------
-2-
Hiçbir an birbirinin aynısı değildir. Bence evrenin içinde bir sürü “An kapsülü” vardır. Şanslıysak bizi mutlu edebilen kapsülü yakalayabiliyoruz ama bazı kapsüllere yetişemiyoruz. Bazen frekansı bizimle uyuşmayan bir kapsüle geçiş yapmaya çalıştığımız için içine giremiyoruz.
Bir de yaşadığımız kötü anıların birikmesine sebep olan kapsüller mevcut. Böyle durumlarda kapsülü imha etmeye çalışıyoruz. Belki de en büyük kaçış yolumuz bu. Göz ardı ettiğimiz şey ise “ZAMAN”.
Zaman bazen çok bağışlayıcı bazen de çok acımasız olabiliyor. İmha olduğunu sandığımız kapsül, hayatımızın hiç umulmadık bir yerinde tekrar karşımıza çıkabiliyor. Kimse acılarını, endişelerini, korkularını, üzüntülerini vs. biriktirmek istemez diye düşünüyorum. Yaşadığımız olaylardan kaçmak, hiç olmamış gibi davranmak, unutmaya çalışmak belki de savunma mekanizmamızın çalışmasıdır. Fakat bu davranışlar bence, o hisleri depolamanın en kolay yoludur. Yaşadıklarımızla “ Yüzleşmek” yapacağımız en cesur harekettir! İnsan huzursuz olduğu bir anla yüzleşip onu imgesinde affedip, sonlandırınca içsel özgürlüğe ve huzura kavuşuyor aynı zamanda içine tarifsiz bir hafiflik ve serinlik yerleşiyor. (Bireyin, tek başına travmasıyla baş etmesi çok zor olabilir. Böyle durumda mutlaka iyi bir uzmandan yardım alınmalıdır.)
Bazen başa çıkmadığımız durumlara karşı bakış açımızı değiştirirsek, o şeylerin aslında katlanılmayacak şeyler olmadığını ve belki de bizi bir şeylere hazırlamak ya da daha da güçlendirmek için olduğunu hissedebiliriz. Böyle anlarda bazı şeyleri geride bırakma zamanı gelmiştir. Vedalaşın ve olmanız gereken yere gitmek için kendi yolunuzu takip edin.
….