“Ne yapıyorum? Tam olarak nerdeyim? Nasıl bi işin içindeyim? Kiminle nerde, ne yaşıyorum? Hiç bir fikrim olmamasıyla birlikte neden böyleyim asla anlamıyordum. Boşvermişlik, gamsızlık, aşırı rahatlık adı her ne ise beni gerçekten rahatsız etmeye mi başlamıştı emin değildim. Sadece yaşıyordum. Bu yazdıklarımı bile düşünmek istemiyordum. Olduğum yer yaşadığım hayat… Ben bu muydum? Bunu mu istiyordum? Olmam gereken kişi bu muydu? Yoksa bu sadece benim kendimi bi çeşit avutma şeklim miydi?
Hiç bir şeyin cevabını bilmiyordum. İyi olmasını ummaktan başka bi çarem kalmamıştı. Hayatın bana sunmak istediklerini kucaklamıştım ve daha fazlasını istemek için yeterli gücü kendimde bulamıyordum. Hayatı akışına bırakmıştım ve sürükleniyormuş gibihissediyordum. Artık bu bir son bulmalı mı? Buna bi son vermek istiyor muyum ? Hiç bir şeyden emin değilim.
Hiç bir şeyden.
Yaşayıp göreceğim.
Umarım iyi şeyler görürüm.
Umarım.”
3,5 yıl önce yazmış olduğum ufak bir notun hiç beklemediğim bir anda karşıma çıkışıyla dağıldım bu gece. Nasıl bir ruh haliyle ve ne yaşayıp da yazdığıma dair en ufak bir fikrim yok. Geri dönüp bakınca artık çok daha olgun biri olmama rağmen ara ara bu duyguları hala yaşıyor olmam tokat gibi çarptı yüzüme. Koca 3 yıl hiç mi ilerleme kaydetmez insan? Gerçi hakkımı yemeyeyim belirli anlar dışında epey toparlandım. 11 yıl önce yazmış olduğum depresif yazımı buldum ama paylaşmaya cesaretim dahi yok.
Tüm bunlardan sonra yazmak istediğim her şey için buradayım. Gezdiğim gördüğüm yerler, güzel anılar, oradan buradan hayatıma bulaşan gündemler ve daha niceleri. Her insan için belli konulara eğilim mevcuttur belki ama ben yazdıkça göreceksiniz ki tutarsız her telden bir insanım. Görmeseniz bile yıllar sonra ben görüp yine ne saçmalamışım diye şok geçireceğim. Sizinle paylaşmaya karar verdiğim ilk yazım bile biraz depresif. Olsun! Belki hep birlikte iyileşiriz.